Genç kızlara kısırlık uyarısı
Genç kızlara kısırlık uyarısı
Türkiye'de her beş kadından biri, genç kızların yüzde 10-15'inde Polikistik Over Sendromu (PCOS) var. Bu rahatsızlığa sahip hastaların yüzde 8-10'u kısırlık tedavisi görüyor.
Yumurtalıklarda irileşme ve bir çok küçük kist oluşumuna neden olan PCOS, genç kızlarda ve üreme çağındaki kadınlarda sık rastlanan ve üreme dahil pek çok sistemi etkileyebilen bir sendrom.
Günümüzde değişen yaşam ve beslenme tarzının da katkısıyla, genç kızlık döneminde kontrol edilmesi gittikçe zorlaşan bu sendrom, ileriki yıllarda kadına ait ana kısırlık sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ne yazık ki, tedavi açısından ilaç alternatifleri yeterli olmayıp çoğu kez farklı problemler için birden fazla ilaç kullanılması gerekmekte.
Orlando'da 2017 Endokrin Derneği toplantısında sunulan ve İspanya'da yapılan çalışmanın sonuçları, kullanılan yeni tedavi kombinasyonunun, hem PCOS'nun genç kızlarda sebep olduğu karın içi ve karaciğer yağlanmasına hem de ilerde ortaya çıkacak kısırlık soruna çözüm olabileceğini ortaya koydu.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, Barselona Üniversitesi'nde yapılan ve genç kızları sevindirecek çalışma hakkında şu bilgileri verdi:
"Araştırma ortalama yaşı 16 olan, normal kiloda ve seksüel aktif olmayan 36 genç kız üzerinde yapılmıştır. 34 kişinin tamamlayabildiği çalışmada, katılımcılar rastgele iki ilaçtan birini aldılar. Bazıları klasik kombine OKS, bazıları da SPIOMET (yani 50 mg spiranolakton, 7,5 mg pioglitazone, 850 mg metformin) aldı. Katılımcılara Akdeniz diyeti uygulayarak, egzersiz konusunda teşvik edildiler.
İlaçları 12 ay aldılar ve daha sonra 12 ay daha devam ettiler.
Katılımcıların adetleri kaydedildi ve tükürüklerinde haftalık progersteron ölçümü yapıldı. Araştırmacılar tarafından tedaviden sonra 3-6 ve de 9-12'nci aylar arasındaki ovulasyon (yumurtlama) sayısı hesaplandı.
Aynı zamanda katılımcıların vücut kompozisyonları; abdominal ve karaciğer yağlanması, kolesterol ve insülin seviyeleri, kanda dolaşan androjen miktarları da değerlendirildi.
Tedaviden önce PCOS'lu genç hanımların kandaki insülin, kolesterol, androjen ölçümleri ve iç organ yağlanması, sağlıklı yaşıtlarından daha fazlaydı.
Tedavi sırasında SPIOMET alan grupta tüm bu patolojik değerler olması gereken normal değerlere dönmüş olup, tedavi sonrasında OKS alan gruba göre çok daha uzun süre normal olarak kalmıştır.
Bu yeni tedavi seçeneği özellikle yaşları veya yan etkilerinden dolayı OKS kullanamayacak olan genç kızlar için umut verici olup ilerde gelişebilecek üreme sorunlarına da engel olduğu için önem taşımaktadır."
Yumurtalıklarda irileşme ve bir çok küçük kist oluşumuna neden olan PCOS, genç kızlarda ve üreme çağındaki kadınlarda sık rastlanan ve üreme dahil pek çok sistemi etkileyebilen bir sendrom.
Günümüzde değişen yaşam ve beslenme tarzının da katkısıyla, genç kızlık döneminde kontrol edilmesi gittikçe zorlaşan bu sendrom, ileriki yıllarda kadına ait ana kısırlık sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ne yazık ki, tedavi açısından ilaç alternatifleri yeterli olmayıp çoğu kez farklı problemler için birden fazla ilaç kullanılması gerekmekte.
Orlando'da 2017 Endokrin Derneği toplantısında sunulan ve İspanya'da yapılan çalışmanın sonuçları, kullanılan yeni tedavi kombinasyonunun, hem PCOS'nun genç kızlarda sebep olduğu karın içi ve karaciğer yağlanmasına hem de ilerde ortaya çıkacak kısırlık soruna çözüm olabileceğini ortaya koydu.
Kadın Hastalıkları Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Betül Görgen, Barselona Üniversitesi'nde yapılan ve genç kızları sevindirecek çalışma hakkında şu bilgileri verdi:
"Araştırma ortalama yaşı 16 olan, normal kiloda ve seksüel aktif olmayan 36 genç kız üzerinde yapılmıştır. 34 kişinin tamamlayabildiği çalışmada, katılımcılar rastgele iki ilaçtan birini aldılar. Bazıları klasik kombine OKS, bazıları da SPIOMET (yani 50 mg spiranolakton, 7,5 mg pioglitazone, 850 mg metformin) aldı. Katılımcılara Akdeniz diyeti uygulayarak, egzersiz konusunda teşvik edildiler.
İlaçları 12 ay aldılar ve daha sonra 12 ay daha devam ettiler.
Katılımcıların adetleri kaydedildi ve tükürüklerinde haftalık progersteron ölçümü yapıldı. Araştırmacılar tarafından tedaviden sonra 3-6 ve de 9-12'nci aylar arasındaki ovulasyon (yumurtlama) sayısı hesaplandı.
Aynı zamanda katılımcıların vücut kompozisyonları; abdominal ve karaciğer yağlanması, kolesterol ve insülin seviyeleri, kanda dolaşan androjen miktarları da değerlendirildi.
Tedaviden önce PCOS'lu genç hanımların kandaki insülin, kolesterol, androjen ölçümleri ve iç organ yağlanması, sağlıklı yaşıtlarından daha fazlaydı.
Tedavi sırasında SPIOMET alan grupta tüm bu patolojik değerler olması gereken normal değerlere dönmüş olup, tedavi sonrasında OKS alan gruba göre çok daha uzun süre normal olarak kalmıştır.
Bu yeni tedavi seçeneği özellikle yaşları veya yan etkilerinden dolayı OKS kullanamayacak olan genç kızlar için umut verici olup ilerde gelişebilecek üreme sorunlarına da engel olduğu için önem taşımaktadır."